22 Kasım 2008

remember when i was hating everyone?

zeytinliymiş. tek isteğim orayı terk etmekken ve beynimi kullanabiliyorken yapabilmeliydim belki de. o masayı görünce "dındındın i hate everyooone" çalmaya başladı kafamda. ve gecenin 'oldukça' sonunda dolmuşa binebildiğimizde, melisanın kafasını şişiriyordum yine aynı şarkıyla. arasında yaşadıklarımızı unuttuk. dün akşamı kimse hatırlamıyor. zaten hatırlayanın başına kötü şeyler geliyor (ben yaptım biliyorum).

rakı, kahve ve bira başlıklı süreçlerin içerikleri "cem gitmee", "nevra'nın doğum günü" falan olmalı, değil mi? muhabbet, şarkılar, fazla konuşanlar, daha çok dinleyenler, bakıp gülümseyenler ya da ne bakıosun diyenler.. görüşmeyeli nasılsın'lar, allah iyilik versin'ler, dedikodular tabi ki...

aslında biz melisayla eve erken dönüp 90'lar dinleseydik (dilek şart kipi). evet belki de öyle yapmışızdır. zaten biz 80'ler sevmiyoruz bile!!!?? nespa hein?
woooooooaaahhhh you better stop! before you tear me all apart...
you better stop! before you go and break my heart!!

o kenan, doğulu değilmiş; en büyük suçlu benan ya da kasımmış (karar veremedik henüz); rakı sofrası çok özlenmiş; miasızlığın verdiği özgürlüğü kontrol etmekte başarılı değilmişim; içip konuşmak bir türlü, içmemek susmak başka türlüymüş; "ben kendimi kontrol edemezsem sen bi el at (?)" diye tembihlediğin arkadaşını yanında gezdirmezsen b planının olması gerekiyormuş; karşında ayna olduğu zaman birilerine arkanı dönmüş olman bişey ifade etmiyormuş; beyaz eldivenler sadece bana göre komik değilmiş; everyone derken en çok kendimi kastedermişim...

get set go - i hate everyone

Hiç yorum yok: